Kesişen Yollar

ebook

By Sabahattin Özkan

cover image of Kesişen Yollar

Sign up to save your library

With an OverDrive account, you can save your favorite libraries for at-a-glance information about availability. Find out more about OverDrive accounts.

   Not today
Libby_app_icon.svg

Find this title in Libby, the library reading app by OverDrive.

app-store-button-en.svg play-store-badge-en.svg
LibbyDevices.png

Search for a digital library with this title

Title found at these libraries:

Loading...

"Asel bir kış günü, güçlükle verebildiği kararla ömründe ilk kez yalnız ve uzunca bir yola çıktı. Bilmediği bir kente doğru titrek hayaller eşliğinde, tek başına. Yıllardır düşünmediği ve hayal etse bile göze alamayacağı bir yolculuktu bu. Demek vaktiydi artık! Ne arıyordu, neden yollardaydı? Ara ara gözüne çarpıp duran ışıltılar vardı, dikkatini alamadığı. Huzur dedikleri şey miydi yerli yersiz, nedenli nedensiz, cilalı dişler ve pırıltılı dudaklarla gülen bir yüzün sahibi olmak mıydı? Bulmayı umduğu bu muydu? Yani huzur mu? Asel huzursuz muydu ki? Yaşadıklarının, bugünlere dek içinde kendini bulduklarının ötesinde ne vardı Asel'i çağıran?"

"Ömrünüzün en diri dönemleri boyunca özlemini çektiğiniz şeye kavuşmuşsanız bir gün, ne mutlu boyut. Kaç yıl beklemiş olursanız olun, artık dilediğiniz yerdeyseniz, kendinizi asla gecikmiş saymazsınız; kaçıncı yaşınızda olursanız olun, şimdi tam vaktidir. Mükemmel bir çağına ermişsiniz hayatınızın. Artık huzur köşkünüzde özgür, kendinizle barışıklığın tadını çıkarmaktasınız..."

"Dilinizdeki şarkılar, dünyaya ister kendi iç pencerenizden baktırsın ister dışarıdan veya toplumsal pencerenizden, bütün bir geçmişiniz varmış ve aslında siz hiç de umduğunuz bir şarkılar âleminin keyfini süremezmişsinizsiniz. Sizi köstekleyen geçmişiniz kendinize bırakmazmış sizi; yani eski kendinizden çıkıp uzaklaşmanıza izin vermezmiş. Çünkü -muhtemelen- olmak istemediğiniz yerlerde ve asla bir arada olmamanız gereken kimselerle, uygunsuz birtakım işlerin peşinde olabilirmişsiniz. Bunların işaretlerini gördüm ben bu düşün alacakaranlığında."

Ozan: kaderinin çekiminde bir rüya adamı

Verdim eline kalemi; haydi dedim, çiz en güzel kızını perilerin.

Elindekiyle yetinmeme duygusu, sanırım var oluşumuzun en doğal en ayartıcı, sürükleyici, gerçekçi niteliği. Durmaksızın değişmeye ve yenileşerek sürekli büyümeye zorlayan yanımız bu. Varoluşu sürdürmek için, varlık edindiğimiz şeyleri sürekli çoğaltma, sonra da kazandıklarımızı yitirme korkusu ile kendini yiyip bitirmekten kurtulma çabası. Ama bu, kendinden emin bir zihnin dinginliği aynı zamanda. "Ey benim. Ben başkasınınkini değil, bana ait olduğuna inandığımı istiyorum." iradesi. Bir ruh hastalığı değilse bile, gerginliği yaratıyor aynı zamanda. Ruhun dinginliği, çoğumuzun hep aradığı huzur gibi görünse de can sıkıcı. Çünkü mutlak dinginlik, "Artık yeter, benden bu kadar!" demek gibi bir şey... Bunu diyebilme yürekliliğine ise sağlığımızdan bütünüyle ümit kesmedikçe erişemeyiz.

Kesişen Yollar